Küçükken elimizden bırakmadığımız son 50 yıla damgasını vuran bir bebek: Barbie. Üretildiği zamandan bu yana çocukların hayallerini süslüyor. Şimdilerde ise özellikle satış rakamlarının düşmesi nedeniyle farklı şeyler deneyen tasarımcılar, Barbie’yi normal vücut ölçülerinde üretmeye karar verdi.
Sırbistan’ın başkenti Belgrad, Sırpça’da ‘Beyaz Şehir’ anlamına gelir. Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği alana kurulan Belgrad adı gibi ferah, sakin ve huzurlu bir Avrupa şehridir. Son yıllarda ucuzluğu, vize gerektirmemesi, arkadaş canlısı insanları ve canlı gece hayatı ile Türk ziyaretçilerin hafta sonu için cazip bir rotasıdır.
Herkes onu büyük bir yolcu gemisinin batışını konu alan ve gerçek bir hikayeden uyarlanan ‘Titanic’ filmi ile tanıdı. Filmin üzerinden neredeyse 20 yıl geçti ve Leonardo DiCaprio hala Oscar heykelciğini almayı heyecanla bekliyor. Oscar’ın ayak sesleri olarak yorumlanan BAFTA’da dün akşam aldığı ödülle Leonardo’nun Oscar’a bir adım daha yaklaştığını söyleyebiliriz.
Marcel Proust’un ünlü romanı ‘Kayıp Zamanın İzinde’ kitabının baş karakterine hayat veren bir asilzade: Greffulhe Kontesi Elisabeth. Lanvin, Babani, Fortuny ve Worth gibi büyük modacıların Elisabeth için tasarladığı 50 model, 20 Mart 2016’ya kadar Paris’teki Palais Galleria’da meraklılarını bekliyor.
Eğer düzenli bir işiniz varsa ve evden çalışmıyorsanız ‘pazartesi’ kelimesi size nahoş gelebilir. Ama durun, kendinizi yalnız hissetmenize gerek yok. Dünyadaki diğer milyonlarca insan da kaçınılmaz olarak sizinle aynı hisleri paylaşıyor. Hafta sonunun su gibi geçmesi sebebiyle pazar akşamüstünden itibaren hissedilen o duyguya yıllardır ‘pazartesi sendromu’ denildiğini hepimiz biliyoruz. Peki ya, haftanın sevimsiz gibi görünen bu ilk gününü güzelleştirmek için neler yapabiliriz?